’İstanbul Planlama Ajansı (İPA), Nisan 2025’te yayınladığı Kent Gündemi Araştırmaları raporuyla İstanbul’da yaşayan gençlerin karşı karşıya olduğu derin yapısal sorunlara ışık tuttu. Araştırmaya göre, 18-30 yaş arası gençler, önceki kuşaklara kıyasla daha düşük yaşam standartlarına sahip; geçim krizinden umutsuzluğa, istihdamdan sosyal hayata kadar pek çok alanda ciddi zorluklarla mücadele ediyor.
20 YILDA NELER DEĞİŞTİ?
İstanbul'da yaşayan 3 milyonu aşkın genç nüfusu kapsayan araştırma, hem anketler hem de uzman görüşleriyle hazırlandı. Raporun temel sorusu şuydu:
“20 yıl önceki bir gençle, bugünkü bir genç arasında hayat koşulları bakımından ne değişti?”
ÖNE ÇIKAN BULGULAR:
Geçim Sıkıntısı Derinleşti:
Gençlerin %77,6’sı, ekonomik durumlarının 20 yıl öncesine kıyasla çok daha kötü olduğunu belirtiyor. KYK burslarının alım gücü altına göre %84,5, temel gıda ürünlerine göre %84,4 oranında azalmış durumda. Barınma, artık bir "tercih" değil, ciddi bir "kriz".
Diploma İşe Yaramıyor:
Üniversite mezunu gençlerin %41’i, eğitimlerinin altında işlerde çalışıyor. 15-29 yaş arası her dört gençten biri (%25,9) ise ne eğitimde ne de istihdamda. Liyakatin değil referansın belirleyici olduğu algısı yaygın.
Sosyal Hayat Kısıtlandı:
Yüksek yaşam maliyetleri gençleri kültür ve sanat etkinliklerinden uzaklaştırıyor. Bursla geçinen bir genç, tiyatroya ayda ortalama 6 kez, konsere ise yalnızca 2 kez gidebiliyor. Gençler, İBB'nin kamusal alanlarında "nefes aldıklarını" ifade ediyor.
Hayaller Erteleniyor:
Bağımsız yaşamak, evlenmek, ev/araba sahibi olmak gibi hayat hedefleri gençler için erişilmesi zor hayallere dönüşmüş durumda. %78,8’i kendi başına yaşamanın, %81,8’i ise evlenmenin maddi açıdan çok zor olduğunu söylüyor.
Yurt Dışı Mecburiyet Haline Geldi:
Gençlerin %50,4’ü yurt dışına taşınmayı düşünüyor. Bu oran 20 yıl önce %35,1 idi. Lise düzeyine kadar inen bu eğilim, artık deneyimden ziyade daha adil, liyakatli ve insanca yaşam koşulları arayışından kaynaklanıyor.
ÇÖZÜM BEKLİYOR
İPA'nın hazırladığı bu kapsamlı rapor, gençlerin ekonomik, sosyal ve psikolojik refahını artıracak bütüncül kamu politikalarının acil olarak hayata geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Aksi halde İstanbul gençliği, geleceğini başka şehirlerde ya da ülkelerde aramaya devam edecek.